29 Aralık 2007 Cumartesi

Karanlık

Karanlık
Sesimizin çıkmadığı tepenin başından aşağı doğru yuvarlanır gibi, düştüğümde bir anlık acılar içinde, çamur ellerimin arasında. Islak, soğuk, kaygan, güvensiz.

Durduğun nokta gidebileceğin yer kadar mıdır ki?
Durmuş olduğun yer yeter kadar mıdır? Yeter edip durup durdurulduğun için yeter midir? Yeter, yeteri kadar, yeter midir?
Düştüm yeter dedim. Yeteri kadar diyemedim.
Gidebileceğin daha da derinlere süratle atlarken; yeter!
Hiçbir şeyin yine yetmediği gece; süratle bitti.

Nerde olduğunu umursamamaktan kalanlar ve ben yine yeniden yollardaydık sabaha karşı. Yolun sonu hiç gelmedi, sabah olmadı, gece güne kavuşmadı. Yollardan sıkılmadım; düşüp düşüp kalkmaktan, karanlığa bulanmaktan, uyanıp uyumaktan.

Ayın ışığı yeterince vurmuş, masmavi yapmışken ellerimi yüzümü; içimden akan kan kırmızı, güneşe doğru.

29012007
ozlemereker